Hayvanların metabolizması sonucu ortaya çıkan atıkların vücuttan atılabilmesi için suda çözünmesi gerekmektedir. Bu nedenle atık cinsi ve miktarı su dengesi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. En önemli atıklar arasında azotlu bileşikler öne çıkmaktadır. Protein ve nükleik asitlerin parçalanması sonucu oluşan büyük moleküller, enzimler aracılığıyla amonyağa dönüştürülür. Amonyak, hayvanların atık olarak attığı en zehirli maddedir ve çok miktarda su gerektirir. Bazı hayvanlar, atıklarını daha az zehirli olan üre ve ürik aside dönüştürerek atarlar. Ancak ürik asit üretimi için gereken ATP miktarı üre üretimine kıyasla daha fazladır.
Amonyak suda çok çözünen bir maddedir ve sucul hayvanlarda daha sık rastlanır. Amonyak molekülleri kolayca zarları geçebilir ve dış ortamda suya sızabilir. Omurgasız hayvanlarda amonyak atılımı tüm vücut yüzeyinden gerçekleşirken, balıklarda solungaçlardan atılır.
Memeliler, iki yaşamlılar, deniz balıkları ve kaplumbağalar üre atık olarak dışarı atarlar. Ürenin zehir etkisi amonyağa kıyasla çok düşüktür, ancak sentez sırasında kullanılan enerji miktarı daha fazladır. Bu nedenle iki yaşamlılar, larva döneminde amonyak, ergin dönemde ise üre atarak su kaybı ve enerji kullanımı arasındaki dengeyi sağlarlar.
Ürik asit, suda çok az çözünen bir maddedir ve sürüngen, böcek ve kuş gibi kurak ortam hayvanlarında daha sık rastlanır. Bu atık, çok az su ile birlikte yarı katı halde dışarı atılır.
Hayvanların ne tür ve ne kadar besin tükettiği atık miktarını etkileyen önemli bir faktördür. Ayrıca, atıkların vücuttan atılması için gereken su miktarı da önemlidir.