Mendel’in bezelye çaprazlamaları, genetik alanında bir dönüm noktasıdır. Bezelyelerin çaprazlanması, ebeveyn bitkilerin genlerinin nasıl birleştirildiğini ve nasıl aktarıldığını daha iyi anlamamızı sağlamıştır. Bezelyelerin tam baskın alelleri nedeniyle, F1 dölü, ebeveyn bitkilerin birine benzemektedir. Ancak bazı genler arasında eksik baskınlık ilişkisi vardır, bu nedenle F1 hibritleri, atasal bitkilerin arasında bir görünüme sahip olur. Örneğin, kırmızı çiçekli bir aslanağzı bitkisi ile beyaz çiçekli bir aslanağzı bitkisi çaprazlanırsa; F1 hibritlerinin tamamı pembe çiçeğe sahip olur.
Pembe renkli çiçekler, hem kırmızı hem de beyaz genlerin fenotipte belirmesinden değil, tek bir kırmızı renk geninin çiçek renginin kırmızıya çevirecek kadar pigment üretememesinden kaynaklanır. Burada kırmızı çiçek geni beyaz çiçek genine eksik baskındır. Bu genlerin farklı sembollerle ifade edilmesi, eksik baskınlık ilişkisi olduğunu gösterir.
F1 hibritleri kendileştirilirse, elde edilen F2 dölünde 1/4 kırmızı, 1/4 beyaz ve 1/2 pembe çiçek rengine sahip bireyler oluşur. Heterozigot bireylerin kendine has bir fenotipi olduğundan, fenotipik ayrışım oranı ile genotipik ayrışım oranı birbiriyle aynı olup 1:2:1 şeklinde olur.
Bezelyelerin çaprazlanması, kalıtımın nasıl çalıştığını anlamamız için önemlidir. Eksik baskınlık ilişkisi olan genler, genotip ve fenotip ayrışımı için farklı bir yöntem gerektirir. Bezelyelerin çaprazlaması, genetik araştırmalar için hala kullanılan bir model sistemdir.