Kök Hücre Araştırmalarının Tarihçesi
Haploid kromozoma sahip sperm ve yumurtanın döllenmesiyle oluşan zigot, mitoz bölünmeleriyle hücre sayısını arttırarak yeni bir canlının oluşmasını sağlar. Ancak bu süreçte en önemli nokta, zigotun bölünmeleriyle oluşan yavru hücrelerin farklı özellikler ve görevlere sahip hücre tiplerine farklılaşmasıdır. Bu süreçte genetik bilginin bir kısmının kullanılması, her hücrenin uygun anatomik yapıya sahip olmasını sağlar.
Embriyonun erken dönemlerinde elde edilen kök hücreler, sınırsız bölünebilme, kendini yenileyebilme ve değişik doku ve organlara dönüşebilme potansiyeline sahip olan hücrelerdir. Ergin bireyin vücudu da çeşitli tipte kök hücrelere sahiptir. Bu hücreler, özelleşmiş hücrelerin yerini alarak zarar görmüş ya da hastalıklı organların onarılmasına yardımcı olabilir.
Kök hücre alanında yapılan çalışmaların tarihçesi oldukça uzundur. Ancak son yıllarda yapılan araştırmalar, kök hücre kültürlerinin çoğaltılması ve kullanılmasıyla önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Örneğin şeker hastaları için insülin üreten pankreas hücreleri veya Parkinson hastaları için sağlıklı beyin hücreleri üretilebilir.
Embriyonik kök hücrelerin kültürlerde çoğaltılması, zarar görmüş ya da hastalıklı organların onarılması konusunda umut verici sonuçlar vermektedir. Bu alanda yapılan çalışmaların etik kurallara uygun bir şekilde sürdürülmesi de son derece önemlidir.